28 Eylül 2015 Pazartesi

ANNE SÜTÜNÜ ARTIRMANIN YOLLARI, SÜTÜM YETİYOR MU?

   Bebeğimiz için en faydalı, en sağlıklı, onun yapısına ve ihtiyaçlarına en uygun besinin anne sütü olduğunu hepimiz biliyoruz. Bedava olması, en uygun sıcaklıkta olması, her an hazır olduğu için uğraşmaksızın bebeğe verilebilmesi, anne-bebek arasındaki bağlanmanın ilk adımı olması gibi artıları da asla gözardı edilemez tabi. Peki anne sütü nasıl artırılır, nelerden etkilenip azalır, bebeğimiz için yeterli süt üretip üretmediğimiz nasıl anlaşılır?
 
   Aslında, sütü artıran yöntemler kişiden kişiye değişmekle birlikte, araştırıp öğrendiklerim ve benim deneyimlediklerim şu şekilde:

1- Öncelikle annenin iyi dinlenmesi, uykusunu iyi alması çok önemli. Hatta belki de en önemli adımdır. Bebeğin ilk zamanlarında bunun pek mümkün olmadığını biliyorum elbette. Ama en azından bebek her uyuduğunda, yarım saat bile olsa uzanmak, uyumak çok iyi geliyor. Mesela size yardımcı olan bir eşiniz varsa (ki ben erkeklerin çocuk bakımı ve ev işi konularında aktif olmalarının, "YARDIM" olarak adlandırılmasına kesinlikle karşıyım), bebeğiniz gece uykusuna yattığında, aradaki mızıldanmalarını atlatmak için onun beşiğini sallarken siz de birkaç saat deliksiz uyuyabilirsiniz. Büyük oğlumda annem sabahları bana bu imkanı vermişti, küçük oğlumda da akşamları eşim. Böylece en azından 2 saat uyuyabiliyor, bir nebze de olsa kendimi toparlayabiliyordum. Gündüz de yine bebeğim uyuduğunda ne kadar mümkünse uyumaya çalışıyordum.
2- İnanmak. Sütünüzün bol olacağına, bebeğinize yeteceğine beyninizi ikna ederseniz gerçekten de oluyor.
3- Stresten uzak durmak bir diğer önemli konu. Anne ne kadar rahat, mutlu, huzurluysa süt de o denli artıyor. İkinci bebeğimde, çok yoğun stres yaşadığım bir gün ve ertesi günü hiç sütüm gelmediğinde bunun da gerçekliğini öğrenmiş oldum.
4- Bol sıvı tüketmek. Sütü oluşturan ana madde su (doktorumuzun ifadesine göre %70 i. Kendim araştırmadım açıkçası). Bunu emzirme hemşiremiz de anlatmıştı ve günde en az iki litre su içmem gerektiğini söylemişti. Zaten emzirme esnasında anne ister istemez en az bir bardak suyu içmek zorunda kalıyor, yoksa oluşan ağız kuruluğu dayanılır gibi değil. Bende öyle oldu. Özellikle ikinci bebeğimde, tiroiditin de etkisiyle, günde 4-5 litre su ve yanında 7-8 bardak da rezene çayı içtim. 
5- Anne sütünü artırıcı granül çaylar. Kullandım ve hiç bir etkisini görmedim. 
6- Bulgur tüketmek. Açıkçası bende bir etkisi olmadı.
7- Soğan tüketmek. Evet, sütü gerçekten artırıyor.
8- Boza. Benim sütümü artırdı. Tesadüfen keşfettim. Bozayı çok severim ve tükettiğimin ertesi günü sütümün ne kadar arttığını gözlemledim. Ondan sonra da her içişimde aynı şey oldu.
9- Kefir. Yine boza gibi tesadüfen keşfettiğim, normalde de severek tükettiğim, son derece faydalı bir içecek.
10- Malt içecekleri. Ben Şok Market'te satılan  Ülker Maltana marka içeceği kullandım. 



Stres sebebiyle sütüm kesildiğinde, geri gelmesini sağlayan en önemli etkenlerdendi bence. Çünkü kesilen süte ne rezene ne de başka bir şey çare olamadı maalesef. Her ne kadar içerken çok tereddüt etmiş olsam da evet kullandım, çaresizdim çünkü. Tereddütümün sebebi, adı üstünde, malt içeceği. Yani malt mayasıyla yapılıyor. Bira da malt mayasıyla üretilen bir alkollü içecek. Dolayısıyla dini inancım nedeniyle tereddütte kaldım ama araştıracak vaktim de yoktu, kullandım Allah'ın affına sığınarak. O nedenle tavsiye ederim diyemiyorum. Vicdan yaparım sonra. Ama eğer içine sinen varsa kullanabilir.
11- Rezene çayı. Sağlık ocağındaki ebenin tavsiyesiyle, doğumun ertesi gününden itibaren kullandım. Yarım litrelik bitki çayı demliğine 1 yemek kaşığı rezene tohumu, 1 tatlı kaşığı da kimyon tohumu atıp demleyerek tükettim düzenli olarak. Bebeğimin gazı konusunda da çok olumlu etkisini gördüm. 
12- Çemen otu. 



Bunu, kendisini beğenerek takip ettiğim ve kendi alanındaki bilgisine hayran olduğum sevgili İbrahim Saraçoğlu'ndan dinledim. Ama denemedim.
13- Taze dereotu. Zaten rezeneyle aynı aileden. Cidden süte faydası da oluyor. Kahvaltılarınıza ekleyerek tüketebilirsiniz.
14- Protein ağırlıklı beslenme. 



Sütün kalitesini de miktarını da artırıyor. Fotoğraftakiler haricinde süt ve süt ürünleri, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler de bu konuda etkili. Ben en çok balık ve haşlanmış tavuğun etkisini gördüm et grubundan. Süt ise zaten hayatımın vazgeçilmezi. Yoğurt, peynir, vs de öyle.
15- Vitamin hapları. Doktorunuz, doğumdan sonra bir süre demir ve vitamin hapı kullanmanız gerektiğini söyleyecektir zaten. Ben, gebelikte kullanılan multivitamin tabletlerinden kullanmaya devam ettim. Hapı içtiğim ve içmediğim günler arasında süt miktarında fark olduğunu gördüm (Doktorunuza danışmadan, vitamin haplarını kullanmayın sakın. Bilindiği gibi bazı vitaminlerin fazlalığı toksik etki yaratabiliyor).
16- Tahin helvası. Vuuuu :) Bende cidden süper süt yaptı.
17- Dua. Tabi bu inanç meselesi. Ben bebeğimi her emzirdiğimde, Ya Rezzak diye tesbihler geçirirdim içimden. Dualarımın kabul olduğuna inanıyorum.

   Burada sıraladığım şeylerin hepsini her gün düzenli yapmadım tabi, su ve rezene çayı haricinde. Dolayısıyla da hangisinin nasıl etki ettiğini gözlemleyebildim. Yeni şeyler hatırladıkça, öğrendikçe güncellemeler yapacağım. 

   Peki anne sütünü ne azaltır? Benim deneyimlerime bir numarada göre stres, stres, stres var. Azalttığı yetmeyip tamamen de kesebilir, bende olduğu gibi. Lütfen, her ne konuda olursa olsun stresten uzak durun. Bazı şeyler tamamen kontrolümüz dışında gelişiyor. Biz ne kadar çırpınsak da bazen sonucu değiştiremiyoruz. Evet bu durum çok zor, etkilenmemek, sinirlenmemek, sakin kalabilmek imkansız olabilir. Ama bari kafamızı sadece oraya kanalize etmeyelim. Hobilerimiz olsun mesela, bebeğimiz uyuduğunda dikkatimizi vererek rahatlayabileceğimiz (aslında ilk ayların zorluğu, yorgunluğu geçtikten sonra daha kolay olabiliyor hobiyle uğraşmak). Benim de var birkaç tane hobim. Son derece amatörce olmakla birlikte dikişle uğraşıyorum. Kendime çantalar, bebeğimi taşımak amacıyla bir mei tai, vs diktim. Berbat bir dikiş makinem olduğu için elimde yaptım hepsini. El işlerim var. Örgü bilmesem de tığ işi yapıyorum. Rengarenk amerikan servislerim, duvar süslerim, bardak altlarım, peçete halkalarım oldu. Mandala çiziyorum. Esrarengiz bahçe tarzı boyamalarla uğraşıyorum. Kitap okuyorum.  Bu aralar, kız kardeşimin düğünü için nikah şekeri, kına kesesi falan hazırlıyoruz birlikte. Blog yazıyorum; buradan başka bir de yemek blogum var. Her an yanımda olan defterime, aklıma geldikçe merak ettiğim şeyleri not alıp internette araştırmalar yapıyorum uygun fırsatlarda. Kendimle ilgili kişisel gelişim çalışmaları yapıyorum. Aslında şimdi farkettim de uğraştığım ne çok şey varmış :) Ben yapabiliyorsam siz de yapabilirsiniz. İnanım uğraştığım şeyler öyle maliyetli işler de değil. Hemen hemen herkesin ulaşabileceği, edinebileceği şeyleri kullanıyorum. Mesela, diktiğim çantalar ya da mei tai için hiç kumaş almadım. Evde atıl durumda olan, yıllardır dolap bekleyen ne varsa onları kullandım. Ve bu, beni yeni bir kumaş alıp kullanmaktan daha çok mutlu etti. Belki daha sonra bu konuyla alakalı postlar da hazırlayabilirim, şimdilik bilemiyorum.

   Konumuz anne sütüydü değil mi :) 
   Bu arada lütfen ama lütfen çevredekilerin "sütün yetmiyor; sütün yaramıyor; emziremiyorsun; bakamıyorsun bu çocuğa; mama vermiyor musun, bu çok çok zayıf, vs, vs" söylemlerine kulak asmayın. Bu sözler, sizin yaptığınızı yapamayıp bebeğini emzirememiş, kıskanan, belki içinde gerçekten haseti olan, belki sırf büyüklerinden öyle gördüğü-duyduğu için gerçeği böyle sanan, belki de gerçekten iyi niyetli olup, sizin işinize karıştığını farketmeyen kişilere ait. Eğer siz sütünüzün yettiğine inanıyorsanız, doktor kontrollerinde bebeğinizin kilo alımı ve gelişimi yeterli görülüyorsa, içiniz rahatsa, tereddütleriniz yoksa gerçekten de yetiyordur. O kişilere kulak asmayın. Mümkünse kırmadan gereken cevabı verip bir daha o sözleri söyletmeyin. 
   Sütü azaltan bir diğer faktör de yorgunluk. Dinlenmeyen vücut, süt üretmek için gereken enerjiyi kolay bulamaz tabi. Yorgun ve uykusuz anne stresli de olur. 

   Boş verin her gün yemek yapmalıyım, evi toparlamalıyım diye uğraşmayı. Bırakın ev dağınık kalsın, varsın akşama yemek olmasın. Yumurta kırıp yeseniz ne kaybedersiniz ki? Veya haftada bir iki gün dışarıdan yemek söyleseniz. Siz her fırsatta uyumaya, en azından uzanıp vücudunuzu dinlendirmeye çalışın. Evinizi kınayan kınasın, hatta kınayacak olan, sizi eleştirecek olan da gelmesin zaten. Benim düşüncem bu. Ne kadar az ve öz misafir, o kadar huzur. Ne kadar huzur, o kadar süt :)

   Sütünüzün bebeğiniz için yeterli olduğunu nasıl anlarsınız? Bu tamamen doktorunuzun söyleyebileceği bir şey. Boy-kilo artışı, baş çevresi gelişimi, motor gelişimi, vs bunları inceleyerek bebeğin yeterli beslenip beslenmediğini bilecek kişi çocuk doktorunuzdur. Yani çevredekilerin "sütün yetmiyor, yaramıyor" demesiyle olmuyor o işler. 

   Sanırım biraz gergin bir yazı oldu. Olabilir. Çünkü yazarken gerçekten de gerildim. İlk bebeğimde ben de bu tarz konuşmalara, ithamlara çok maruz kaldım. gerçek sandım, etkilendim. O yüzden insanların, başkalarının işine böyle karışmalarına dayanamıyorum. 

   Daha sakin postlarda görüşmek dileğiyle...








Hiç yorum yok: