Gebeliğimin kaçıncı haftasıydı hatırlamıyorum. Kontrolde, plasentanın yaşlanmaya başladığını söyledi doktorum. O öyle büyük bir problem değildi. Tolere edilebilir, normal doğuma engel teşkil etmiyor ileri boyutta olmadığı sürece (ileri boyutta olduğunda, normal doğum zamanını beklerken bebeği riske atmak istemeyen bazı doktorlar sezaryene yönlendirebiliyorlar). Bizim asıl olayımız, bebeğimin iri olmasıydı. Evet, iri bebeğin normal yolla dünyaya gelmesinin bir takım riskler yaratabileceğini mesleğim gereği biliyordum. Bu yüzden normal doğum yapmayı göze alamadım açıkçası. Şimdiki aklım olsa, zamanını bekler, normal doğumu denerdim gibi geliyor. Çünkü, daha sonra bu konu üzerinde iyice düşündüğümde, sezaryen gibi bir müdahalenin, normal seyreden bir gebelik süreci içinde, bebeğin haklarını gasp etmek olduğunu farkettim. Anne karnında kalma hakkı, normal yolla dünyaya gelme hakkı, dünyaya geleceği zamanı seçme hakkı, vs.
Doktorum sezaryenden yana olmadığını, gebeliğin normal seyrinde devam ettiğini söyledi, ancak iri bir bebeğim olacağını da ifade etti. Düşünüp bebeğimi hangi yöntemle kucağıma almak istediğime karar vermemi, bir hafta sonraki randevumuzda bunu bildirmemi istedi. O bir hafta bana geçmek bilmedi. Düşünmekten gözüme uyku girmedi diyebilirim. En sonunda da sezaryen istediğime karar verdim. Daha doğrusu, tam karar verdim de diyemem ama o taraf daha ağır basıyordu. Birçok anne adayının da, çok kararlı bir şekilde sezaryeni tercih ettiğini düşünmüyorum. Bir hafta sonra kontrole gittiğimde doktoruma kararımı bildirdim ve sezaryen gününü kararlaştırdık. 15 Mart 2006 Çarşamba günü oğlumu kucağıma alacaktım.
Son hazırlıkları yaptım. Zaten 7. aydan itibaren hazır bekleyen hastane valizimi gözden geçirdim. Eksiklerimizi tamamladım.
Çantamda neler vardı :
(Fotoğraf, annelerburada'dan alınmıştır)
Bebek için
(fotoğraf, milliyet'ten alınmıştır)
-Bebek battaniyesi
-Bebek bezi (sanırım 1 numara almıştım, onu çok net hatırlayamadım)
-Islak mendil(molfix papatya özlü ıslak mendil almıştık o zaman. Hala kokusunu duyunca, bebeğimin doğduğu gün gelir aklıma)
-Ağız bezleri
Kendim için
(fotoğraf, bilginti'den alınmıştır)
-Sabahlık
-Eşarp/yazma (kapalı olduğum için tabi)
-İç çamaşırı (iki adet)
-Emzirme sutyeni (iki adet)
-Hasta bezi (bir paket), ped
-Göğüs pedi
-Havlu(el yüz havlusu)
-Makyaj malzemesi(kullanmak nasip olmadı ama cımbızımı kullandım :) )
-Tarak
-Toka
-El kremi
-Terlik
-Çorap
Genel malzemeler
-Kolonya
-Peçete/tuvalet kağıdı
-Boş poşetler
-El sabunu(hastane ortamı olduğu için antibakteriyel sabun tercih ettim)
-El temizleme jeli
-Çamaşır suyu (ilk kullanımdan önce tuvaleti temizlemek için küçük bir şişeyle aldım yanıma)
-Plastik bardak
-Fotoğraf makinesi/kamera
Bebek için ve benim için olmak üzere toplam iki çanta oldu.
(görsel, webanne'den alınmıştır)
Cumartesi günü son kez işe gittim (aslında hastahanede testlerim yapılacak olmasaydı, salı günü de çalışıp ertesi gün doğuma gidecektim, yine de neredeyse son ana kadar çalıştım). Pazartesi ve salı günleri, kan testleri, EKG gibi tetkiklerle geçti. Bu arada anestezi doktoruyla da görüştük ve spinal anesteziye karar verdik. Eve gelince bir kaç tepsi de kurabiye yapıp kavanozlara doldurdum ki ziyarete gelenlere ikram edebilelim diye. Çünkü nasıl olsa doğumun ertesi günü hastaneden çıkıp güle oynaya evimize dönecektik. Ama durum hiç de beklediğimiz gibi gelişmedi.
Salı akşamı duşumu aldım, eşim bu arada kan grubu benimkiyle uyan arkadaşlarını arayıp, sabah hastaneye gelmelerini istedi (Allah'tan ki bunu akıl etmişiz). Sonra da ertesi sabah doğuma girecek biri ne kadar uyuyabilirse uyudum.
Gece boyu yarı uyur yarı uyanık geçtikten sonra sabah erkenden kalktık. Annem ve babam da bizdeydi. Onlar kahvaltı yaparken ben de giyindim, hazırlandım. Ameliyata gideceğim için 12 saat boyunca aç kalmış olmam gerekiyordu, kahvaltı yapmadım.
Ve saat 7:30 gibi hastaneye gitmek üzere yola çıktık.
Devamı gelecek.
2 yorum:
Ne güzel ayrıntılı yazmışsınız... ben her doğumumda unutuyorum eskılerı. 4. doğumumda okusam bu yazıyı cok faydası olur bana da. devamını merak ettım
Merhaba. Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Bloguma yapılan ilk yorum olduğu için de ayrıca mutlu oldum. Elimden geldiğince ayrıntılı yazmaya çalışıyorum. Belki birilerine bir faydam olur, küçücük bir ayrıntı birinin hayatına dokunur diye. Eğer öyleyse mutlu bana.
Yorum Gönder