Herkes her gün bebeğini yıkarken, ben ve eşim korktuğumuz için büyük oğlum haftada bir kez yıkanıyordu. Çünkü onun banyosu için hafta sonu annemlere gitmeyi bekliyorduk. Annem gayet kendinden emin bir şekilde, bebeğimi bir güzel yıkıyordu. E tabi 4 çocuk büyütmüş olmanın deneyimi. Sonraları artık banyo işini kendimiz halletmeye başladık ama bu sefer de uzunca bir süre ikimiz birlikte yıkadık. Sanırım 2 yaş sonrasıydı tek başımıza yıkamaya başlamamız.
İkinci gebeliğimde, aynı zorluğu yaşamamak için, üstelik de annemlere aynı sıklıkta gidip gelemeyeceğimiz için, gebelik boyunca deneyimli annelere bebeklerini nasıl yıkadıklarını sordum, videolar izledim. Sonunda bu konudaki tabularımı yıkıp bebeğimi kendim yıkayabilirim dedim. E gördüm ki hiç de zor değilmiş. Çokça dikkat, biraz cesaret, biraz ön hazırlıkla bu iş gayet rahat yapılıyormuş. Atomu parçalamıyormuşuz sonuçta :)
Hazırlık aşaması:
Öncelikle banyo sıcaklığının iyi ayarlanması gerekiyor. Kaloriferli evde oturuyorsanız bu pek sorun olmayabilir. Ama benim o dönem oturduğum evimde kalorifer olmadığından, bu çok büyük bir sorundu. Yıkama öncesinde banyoyu ısıtmam gerekiyordu, ya da banyo olayını anam babam usulü, oturma odasında yapmalıydım. Ki bu çok daha büyük eziyetti benim için. Bu nedenle, elektrikli sobayı, su sıçramayacak mesafede koyarak 10-15 dk önceden çalıştırıp banyoyu ısıtıyordum. Bu sırada ben de bebeğimin kıyafetleri, bezi, bakım kremleri, havlusu, şampuan-lif-kova-maşrapa gibi gerekli malzemeleri hazırlıyor, bir çaydanlık da su kaynatıyordum (yeni bebek banyosu için bir çaydanlık su fazla bile geliyor). Banyo yeterli sıcağa ulaşınca kaynamış suyu hazır suyla karıştırıp uygun sıcaklığa getiriyordum. O sudan, maşrapaya bir miktar alıp bebek şampuanıyla köpürtüp lif yardımıyla (belirtmeliyim ki, ben liflerden çok, yıkayıp sterilize ettiğim yumuşak penye kumaşları kullanmayı sevdim) bebeğimin vücudunu hafifçe ovalayarak yıkıyor, ardından su dökerek vücudunu şampuandan arındırıyordum. Başını yıkamayı en sona bırakıyordum. Çünkü bebekler en fazla ısıyı kafalarından kaybederler ve ıslak kafayla beklemek üşümesine neden olabilir. Kafasını yıkarken de, elime aldığım şampuanı köpürtüp, şampuanı direk kullanmak yerine bu köpüğü kullanıyordum (bunun yerine, istenirse köpük şampuan da kullanılabilir). Daha sonra yüzüne gelmeyecek şekilde su dökerek duruluyordum. Yüzünü, elimi birkaç kez ıslatıp sıvazlayarak temizliyordum su yutmasın diye. Aynı işlemi sırtüstü ve yüzüstü tekrar edip, en son tüm vücuduna su dökerek yıkama işlemini bitiriyor, vakit kaybetmeden havlusuna sarıyordum (havlusu ve kıyafetleri, ben onu yıkarken, sobanın önünde ısınıyordu).
Bu arada, banyoya başlamadan önce, çamaşır makinem banyoda durduğu için, onun üzerine minder ve onun üzerine de bebek bakım örtüsü açıp giyinme alanımızı da hazır ediyor, giyinme işlemini de burada yaptığımdan, bebeğimi ıslak olarak banyodan çıkarıp üşütmemiş oluyordum.
Not: Siz de böyle bir giyinme alanı oluşturacaksanız;
- Makinenin çalışmıyor olmasına dikkat edin.
- Makinenin fişinin takılı olmadığına emin olun.
- Kesinlikle, bir an bile olsa bebeğinizin üzerinden elinizi çekmeyin, arkanızı dönmeyin.
Tüm vücut kıvrımlarını, boynu, kulak arkası da dahil olmak üzere, havluyla iyice kurutup hızlı bir şekilde giydiriyordum.
İlk zamanlar, banyo işini, bebek küveti ve filesi üzerinde hallediyordum. Bizim kullandığımız file şu şekildeydi:
Bir de içi köpük dolgulu olan modelleri var:
Ancak bebeğim suyu çok sevmesine rağmen, banyo filesi üzerindeyken kendini boşlukta hissedip korkuyor ve ağlıyordu. O nedenle, izlediğim şu videodan ilham alarak, bebeğimin banyosunu lavaboda yaptırmaya karar verdim:
İyi ki de öyle yapmışım. İşimi ciddi anlamda kolaylaştırdı, bebeğim banyo sırasında ağlamadı. Ama sonrasında sudan çıkmamak için ağlamaya başladı :) Ayrıca eğer kullandığınız suyun temizliğinden eminseniz, direk çeşmeden akan suyu kullanarak işinizi iyice kolaylaştırabilirsiniz. Bu yöntem için, lavaboya koyacağınız bebek banyo süngeri, hem size yumuşak bir zemin oluşturup bebeğin canının yanmasını, hem de lavabonun soğuk hissedilmesini engelleyecek. Şu fotoğraftaki materyalden bahsediyorum:
Not: Bebeği lavaboda yıkarken;
- Lavaboyu hijyenik hale getirin. Bunu yaparken elbette çamaşır suyu değil, karbonat ve sirke kullanalım.
- Mutlaka suyun sıcaklığını önceden ayarlayın.
- Bebeğinizi kesinlikle lavaboda yalnız bırakmayın.
Bu arada, bebeği her gün yıkamaya gerek olmadığını, iki-üç günde bir yıkamanın yeterli olduğunu ve her seferinde şampuan/sabun kullanmaya gerek olmadığını da öğrendim. Ben iki güne bir yıkamayı tercih ettim.
Uzun bir anlatımla, bizim banyo olayımız bu şekildeydi. Belki "bu yazıyı yazmaya ne gerek vardı ki?" diyenler olacaktır. Ancak ben zamanında böyle ayrıntılı anlatılmış bir banyo yazısına denk gelseydim, bu kadar korkmayacak, daha cesaretli davranacaktım. O yüzden, yeni, heyecanlı, tereddütlü annelere biraz olsun faydam dokunursa ne mutlu bana...
Mis kokulu günler herkese...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder