31 Ağustos 2015 Pazartesi

İLK GEBELİK SÜRECİM- BÖLÜM 1

   İlk gebeliğimde, 4,5 ayım yoğun bulantılarla ve halsizlikle geçti(neden bilmiyorum ama hiç istifra etmedim,sadece mide bulantısı yaşadım). O kadar ki, evimle iş yerimin arası yürüyerek 5 dakikalık mesafe bile değildi ama eşim beni arabayla götürüp getirmek zorunda kalıyordu. Yürüyemiyordum. Beden gücüyle icra etmem gereken, sürekli hareket halinde olmamı gerektiren bir mesleğim varken, tüm gebeliğim boyunca nasıl dayandım bilmiyorum. Hakikaten cahillik, canının kıymetini bilmeme falan bu. İşten arta kalan tüm zamanlarımda uyudum diyebilirim. Bir keresinde çalışırken ayakta uyumuşum, sallanınca kendime geldim :)
 
   Bulantılarla nasıl baş ettim?
Baş edemedim. Evet 4,5 ay boyunca tamamen rahatladığım bir an olmadı. Tatlılar, kola, sigara, vs adını bile duymaya tahammül edemediğim şeylerdi. Kokuya zaten normalde de çok hassas olan ben, güzel olan ya da olmayan hiçbir kokuya dayanamaz olmuştum.
 Sadece ekşi meyveler, turşu, ekmek yiyerek bir süre rahatlıyordum. Ağzımda limon dilimleriyle gezdim. Normal insanlar tatilde hediyelik veya hatıra eşya alışverişi yaparken, ben gittiğimiz her şehirde manavlardan ekşi erikler, elmalar falan aldım. Ha bir de ayranı unutmayayım. Bana en iyi gelen şeylerden biriydi. Evde ayranımı yapıp, şişelere doldurup dışarı çıkarken bile yanıma alıp içiyordum. Sonraları öğrendiğime göre marul da gebelik bulantılarına iyi geliyormuş. Ama ben çoktan doğum yapmıştım, deneyemedim. Zencefilin de rahatlattığını duydum ama bende işe yaramadı.
Özetle
-Ayran
-Ekşi elma-ekşi erik
-Ekşi ayva
-Limon
-Turşu (aslında gebelikte turşu yenmemesi önerilir vücutta ödem yapmaması için. Ama ben gerçekten dayanamıyordum. Gebelik boyunca kaç bidon turşu tükendi bizim evde bilmiyorum) bana iyi geldi.

   Beslenmemde nelere dikkat ettim?
Dediğim gibi, beslenme aktivitem 4,5 ay sonra normale döndü. Her kahvaltıda mutlaka bir yumurta, ve peynir yedim,bir bardak süt içtim. Gün içinde çok fazla süt ve meyve tükettim. Yani cidden öyle böyle değil. Çok abartılı miktarlarda. Mesela suyu hiç içemiyordum (diyetisyenim sayesinde öğrendim ki aslında su içme alışkanlığı kazanılabilir bir şeymiş). Onun yerine gün içinde 2 litre falan süt içiyordum. Süt oldum olası çok sevdiğim bir şeydi zaten. Yine gün içinde, aralarda meyve yiyordum(her seferinde farklı bir meyve). Akşamları da uyanık olduğum anlarda, eşimle birlikte koca bir mutfak leğeni dolusu meyveyi bitiriyorduk. Gerçekten abartmıştık yani. Bir programda dinlediğime göre, gebelikte çok meyve tüketen anneler, iri bebek doğuruyormuş. Ve gerçekten de öyle oldu. Oğlum 4,5 kilo olarak dünyaya geldi :) Bu tabi ki meyve yoluyla alınan fazla şekerin eseri. Yemeklerde sebze ve eti de mutlaka düzenli olarak tükettim. Balığı çok sevmeme rağmen gebelikte neden fazla yemedim, hiç bilmiyorum. Aslında çok önemli. 

   Psikolojim nasıldı?
Normalde stresli bir yapım vardır. Aceleciyimdir. İşim, daha doğrusu o zamanki sektörüm de çok stresliydi. Ve onun dışında, genel olarak beni strese sokacak bir sürü şey de olup bitiyordu. Yalnız ben nasıl yaptım bilmiyorum ama gebeliğimi oldukça rahat, relax geçirmeyi başardım. Kolay kolay umursamadım olumsuzlukları. Sadece bebeğime odaklandım. Onunla hep konuştum. Bir şekilde beni anladığını, duyduğunu hissediyordum. Sanırım beni rahatlatan asıl şey buydu. 
 Tabi eşimin hakkını da asla görmezden gelemem. Çok büyük emeği var üzerimde. Bulantılardan gözümü açamadığım dönemlerde, mutfağın kapısını açık bile bırakmamaya hep özen gösterdi .Bana hiç kokusunu duyurmadan yemekleri pişirdi, hazırlayıp önüme getirdi. Elimi sıcak sudan soğuk suya sokmadı. Eğer onun desteği olmasa,  kesinlikle rahat atlatamazdım o dönemi. Allah'ım ondan razı olsun.

Devamı gelecek...

Hiç yorum yok: